Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yunus Emre'den AŞKIN VER ŞEVKİN VER

şevke ve aşka vesile olması niyetiyle okunması yerinde olur, isteksizlik şevksizlik ve aşksızlık hastalarına şifa olsun...  YA RABBİ DİLERİM AŞKIN VER ŞEVKIN VER Ya Rabbi dilerim aşkın ver şevkın ver Fazlından umarım aşkın ver şevkın ver Mest eyle sen beni, bilmem ben beni Ta bula can seni, aşkın ver şevkın ver. Yolunda âşıklar, derdinle yanıklar Canlardan geçtiler, aşkın ver şevkın ver. Kalbimi pak eyle, masiva hubbunu sil Hubbunu ata kıl, aşkın ver şevkın ver. Derviş Yunus kuluna, nazar eyle haline Er göresin vaslına, aşkın ver şevkın ver. kaynak: https://www.necatiaksu.net/dosya/yunus/A086.htm
En son yayınlar

windows 11 ön bellek temizleme

bilgisayarımın önbelleğini temizlemek için bulup kullandığım yöntemler.  detaylı açıklaması ve tarifi için en altta site adını paylaştım. 1. Sistem Temizliğini Otomatik Olarak Ayarlama Sistem > Akıllı Depolama > Açıktır (İçine Gir) > Ayarla: Akıllı Depolamayı Çalıştır: Her Gün Geri Dönüşüm Kutusunu Temizleme: 14 Gün İndirme Klasörünü Temizleme: 14 Gün Seçip - Akıllı Depolamayı Çalıştır. 2. Windows Geçici Dosyalarını Temizlemek Windows+R > Şunu Yaz: %temp% > Enter tuşuna bas > Açılan Temp Klasöründeki Dosyaları Sil 3. Disk Temizleme İle Önbelleği Sil Başlat Menüsünden Disk Temizleme'yi aç > Silmek İstediklerini Seç > Sistem Dosyalarını Temizleye Tıkla 4. Windows Mağazasının Önbelleğini Temizlemek Windows+R > WSReset.exe > Enter Tuşuna Bas 5. Konum Verilerini Temizlemek Başlat > Ayarlar > Gizlilik ve Güvenlik > Konum > Konum Geçmişini Temizle Kaynak:  https://cepofisi.com/windows-11-onbellek-nasil-temizlenir/

İKİ VELİ

Vaktiyle irfan aşığı bir zat, çok hürmet ettiği kemalli bir zata: "Bana ermiş bir veli gösterebilir misin?" diye yalvarmış. O zat da: "Haydi sokağa çıkalım, istediğini sana göstereyim" demiş. Sokağa çıkmışlar, kamil olan zat bir kasap dükkanına uğramış bir okka et kestirmiş, eti eline alır almaz: "Bu et yağlı" demiş, beğenmemiş. Kasap bir daha kesmiş, bu sefer de "Çok yağlı verdin" demiş yine beğenmemiş. Kasap bir daha kesmiş, bu defa: "İyi amma çok kemikli oldu" demiş, reddetmiş. Hulasa bir koyunu parça parça yaptırdıktan sonra "Beğenmedim bugün et almayacağım" diyerek dükkandan çıkmışlar, kasap da: "Kusura bakmayın size layık et yapamadım" diye özür dilemiş.  Kamil olan zat, yanındaki zata dönerek: "Nasıl?" Demiş "İşte veli böyle olur. Koyununu parça parça ettirdik de adam gık demedi. Zira her sözü, her işi Allah'dan diliyor ve biliyor. Şimdi gel sana evliyadan birini daha göstereyim....
gelibolu mevlevihanesi 12.05.19

Gelibolu İftarı Sema Programı The Guardian’da günün fotoğraflarında

https://www.theguardian.com/news/gallery/2019/may/13/catching-waves-and-whirling-dervishes-mondays-best-photos?CMP=share_btn_link

tarifsizlik

1. tarifsizliği teslimiyetle tanımlıyorsun kelimeye kağıda gelmiyor. bulunduğu zaman-mekan-konum ilişkisi böyle çalışıyor. bildiğimiz ilişki sistemlerinden farklı.  2. tarifsizlik keyfiyete tabi. 3. tarifsizlik yerleştiği yerdeki bütün duyguları yabani ot gibi kökleriyle birlikte kopartıp atıyor. kendisinden başka bir şey bırakmıyor. 4. tarifsizlik imkansız ve saçma görünen her şeyi yapabileceğini söylüyor ama akıl yanaşmıyor. 5. tüm tariflerin özünde tarifsizlik var.

bağlanmayan ip

yazacak kelimelere tutunamıyorum;  akıp giden hayal gibi zamanın saçları arasında kaybolup gidiyorlar. başladığım yerle biten yerin her daim yer değiştirdiğini farketmek bir noktada,  noktanın dahi dikkatini celp etmiyor. her şey kendinden daha ulvi olana doğru yönünü çevirmişken,  olan ve olacak olanların kimse için bir ehemmiyeti kalmıyor,  o zaman görüyorsun; sebeplerin çengellerini bir yere takmaya çalışmak ne manasız, akla anlatamıyorsun;  sıkıca tuttuğu, ucu hiçbir yere bağlı olmayan ipi bırakmamakta  bir çocuk inadı ve ısrarında var gücüyle tutunuyor.  yorgunluğun üst notalarındayken,  enerjinin zaten bedeninin içinden gelmediğini gördüğünde bahanene çelme takılıyor,  bilemiyorsun tüm bunları oturup yazmaya başlamadan önce.  yazarken farkettiklerin havaya üflenen baloncuğun güneşe doğru rüzgarla süzülüken yarattığı heyecan gibi hemencecik  patlayıveriyor  geriye kalan yine tanımsızlık, bilinmezlik, onca isimsiz şey ol...

Gece Namazı Selamdan Sonra Ettiği Dua

SELAMDAN SONRA OKUNACAK DUA  1785 - İbnü Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor:  "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in geceleyin namazdan çıkınca şu duayı okuduğunu işittim:  "AlIahım! Senden, katından vereceğin öyle bir rahmet istiyorum ki, onunla kalbime hidayet, işlerime nizam, dağınıklığıma tertip, içime kamil iman, dışıma ameli salih, amellerime temizlik ve ihlas verir, rızana uygun istikameti ilham eder, ülfet edeceğim dostumu lütfeder, beni her çeşit kötülüklerden  korursun.  Allahım! Bana öyle bir iman, öyle bir yakin ver ki, artık bir daha küfür (ihtimali) kalmasın. Öyle bir rahmet ver ki, onunla, dünya ve ahirette senin nazarında kıymetli olan bir mertebeye ulaşayım.  Allahım! Hakkımızda vereceğin hükümde lütfunIa kurtuluş istiyorum, (kurbuna mazhar olan) şühedaya has makamlari niyaz ediyorum, bahtiyar kullarin yaşayışını diliyorum, düşmanlara karşı yardım taleb ediyorum! Allahım! Anlayışım kıt, amelim az da olsa (dünyev...

Allah Teala'nın Zatı Nerededir

Hafız Adil Efendi'ye ait olan Allah Tealanın Zatı Nerededir, kitabını görüp merak edip biraz okudum.  Güzel betimlemelerle anlatıyor, anlamayı kolaylaştırıyor.  Not alarak ve sorularımı yazarak ilerliyordum aşağıdaki gibi, ta ki bir yere kadar: "VARLIKLAR İKİ TÜRLÜDÜR.  *Birici tür varlık ilâh olan zâtın zatiyet yapısının gereği olan ışık varlıklarıdır.  *İkinci tür varlıklar; Allah Teâlâ’nın 99 isminin ifade ettiği güçlerin oldurduğu varlıklardır.  İlâh olan zât’ın zâtiyet yapısının tabii gereği olan varlıklar ilâhî güçlere göre yok hükmmündedir. İlâhî güçlerin var ettiği varlıklarda ilâh olan zata göre yok hükmündedir. 99 güçden hangisi bir varlığı işlediyse o varlık işleyen güce göre varlık hükmündedir. O varlığı işlemeyen güçlere göre ise o varlık yokluk hükmündedir.  Örneğin vacid (Vücuda getiren) gücü ile sadece  vücut varlık var eder. Bu varlık cansızdır. Cansız olduğu için Muhyi gücüne göre yok hükmündedir. Ne zamanki Muhyi...

dilemma..

11.06.2018       Hakikatin bir teline bile değmeyen şu  varlığımı ispata kalkıştım.  Değilmi ki sendendi fakat keskin bir reddedişle yok hükmündeydi;  Ayrılığın girdabına takıldım..  Adların her yerimde neşv ü nema ederken, Aslın bir o kadar kayıtsız ve dilemma.. Ve anladım bugün acımı, Yalnızlığımla iki büklüm kıvranışımı, Olmayacak olana niyet bağladığımı; Gözümü balerinin eteğine değil, O'na dikişimi anladım..

Bir eser - Bir hayal

AMİR SHAKIB ARSLAN CAMİ Şirket: L.E.FT Mimarlık Yer: Moukhtara, Lübnan Mimarlar: Makram el Kadi,                   Ziad Jamaleddine Yıl: 2016 Alan: 100 m² Fotoğraf: Iwan Baan , Ieva Saudargaite 100 m²'lik bu cami, 18 yy dan kalma sembolik değeri olan sarayın yanında mevcut strüktür üzerine minare eklenmesiyle dönüştürülmüş. Ön cephede insanlar için bir meydan, çeşme, abdest alanı ve yeni dikilmiş gölgelenmelik incir ağaçlarının olduğu bölümler tasarlanmış. Mevcut bina yönü Mekke'ye hizasız olduğu için bir takım fiziksel dönüşümler ve ilaveler gerekmiş. Böylece caminin içinden dışına tüm dizayn ve ölçü kararlarının referansı Mekke'nin yönü olmuş.  Caminin yeni ve zarif minaresi içbükey kavisli yapısıyla yatay olarak mevcut binaya bağlantılandı. Caminin dışıyla içerisi arasında giriş çıkış sınırlarını da belirlemesinin yanısıra dışarıdan bir mahremiyet algısı da oluşturmakta.  Minareni...

"Ebrarın Hasenatı Mukarrebinin Seyyiatı"

"Ebubekir derhal yerinden fırladı meydana doğru yürüdü. Oğlu babasının yüzünü görünce hemen geri çekildi. Hazreti Ebubekir de geri döndü. Hazreti Peygamber mübarek ellerini Ebubekir'in omzuna koydular ve buyurdular ki: 'Ya Sıddık! Nefsini bizim için sakla." Yani, senin nefsinin sana göre değeri yok ama bizim için büyük bir kıymeti vardır. Onu sen bizim için koru. Sen hiç harbe girme, gazada dışarı çıkma, bizim sohbetimizden ayrılma. Hazreti Peygamber nasıl olur da "Beni ara sıra ziyaret et" der? Gaza öteki müminler hakkında farzdır ama Ebubekir hakkında günahtır. Ebrar için iyilik sayılan ameller mukarrebin yani Allah'a yakın erenler için günah sayılır."  Makalat/Şems-i Tebrizi  "Bu konuyla ilgili 8 Ekim tarihinde Gelibolu Mevlevihane'si interaktif söyleşide Üstadıma sorduğum soru ve cevabını sohbetin içerisinde dinleyebilirsiniz:

uzun gece...

«Uzun gecelerde Allahı tesbih et» buyuruldu. Yani, mürit ile mürşit arasına perde girince o gece demektir. Mademki karanlık başlamıştır, gerektirki bu zamanlarda onu ciddi olarak anasın ve o perdenin aradan kalkması için çalışasın. Ne zaman karanlık artar ve mürşit sana çirkin görünürse, ona yaklaşmaya daha çok çalış. Gam çekme, tasalanma, umutsuzluğa düşme! Karanlığın uzamasından, uzun gecelerden sonra aydınlık günler başlar. «Bir adam dinini kuvvetlendirirse belâsı da artar. Dinini incelten, zayıflatan adamın da belâsı hafifler,» derler. Nasıl ki, Emir Kabus da: «Yücelikler, ancak çekilen zahmetler ölçüsünde elde edilir,» demiştir. Hicap ve perde olmadığı zamanlarda, o zevk ve nur kendiliğinden harekete geçer. Her ne bulursa, Ulu Allahnın kutlu kitabında buyurduğu, «Ona ruhumdan üfledim,» nüktesinin aydınlığı ile bulur. Yani ona perdelenmek ve yabancılık yüzünden öyle bir hal gelir fei, halden habersiz olur ve nefsini idare etmek yolunu tutar. O sevgiden ve aydınlık âleminden söz aç...

İman'dan Şüphe Etmek

"...Bu yüzden İmam-ı Azam Hazretleri ve Maturidiler istisnayı kabul etmezler; "İnşaallah iman etmiş olanlardanızdır." falan. Böyle bir şey yok; "Ben iman ettim, ben Müslümanım kardeşim." "Ya emin misin?" Ben eminim, ben Müslümanım. Hani var ya bir hadis-i şerif; son nefesimizde ne olacağımız belli değil, hayır ben son nefeste de ne olacağına kendimce inanıyorum, iman ediyorum. Ben Müslümanım iman ettim, imanımın üzerinde duracağım katiyim bu konuda. O yüzden son nefesimde şüphem yok. Şüphesi olan düşündün. Ben iman ettim; ben Allah'ın hak olduğuna, Kur'anın ve Resulullah'ın sallallahu aleyhi vesellem hazretlerinin tarif ettiği Allah'a iman ettim. Ben Muhammed-i Mustafa'nın peygamberliğine sallallahu aleyhi vesellem'in ve O'nun kul olduğuna iman ettim ve onun getirdiklerine de iman ettim. Fark ettiyseniz siz "bu hadis sahih değil" demem ben, ben onunla amel etmiyor olabilirim, onu kendime ölçü almayabilirimbu beni...

Muhiddin İbn-i Arabi "Fusûsu'l-Hikem Okumaları" (8. Bölüm)

Çanakkale'de Tarihi Ermeni Kilisesin'de Üstad Mustafa ÖZBAĞ'ın şerhiyle Fususul Hikem okumaları kaldığı yerden devam ediyor... Kağıdı kalemi hazırladım bekliyorum.. buyrun..

tanıdık

gece, dolunay çekiyor kanımı tanıdık yerlerden tanıdık hisler sarmış yine. 'ben bu acıyı düzenli çekmiştim; her gece tok her sabah aç karnına' ve onlarca şiir yazmıştım kaybedilen sevda üstüne zaten hiç olmuş muydu, sormadım. iyi bilirim çok kişilik hisleri tek başıma yüklenmesini. iyi bilirdim kendimi, değilmişiz. birkaç cümlenin arkasına saklanmak gibi. çırılçıplak bir odanın içinde yorganın altında kabrini özlemekle biter bazı günler.. bazı günlere 24 saat yetmez!

İklimin İnsanlar Üzerindeki Etkisi Hakkında - İbni Haldun/Mukaddime

"Siyahilerin ahlaklarının genel olarak hafif, yeğni, tasasız, eğlenceye düşkün ve çok neşeli olduklarını görüyoruz. Yine her vesile ile dans edip oynamaya düşkün olduklarına ve her yerde ahmaklıkla nitelendirildiklerine şahit oluyoruz. Bunun doğru sebebi, felsefenin ilgili bölümünde ifade edildiği gibi, sevinç ve mutluluğun kaynağı, insanın ruhundaki canlılığın gevşeyip yayılmasıdır (kanının kaynamasıdır). Üzüntünün sebebi de bunun tersi, yani kasılma ve büzülmedir. Bilindiği üzere, hararet havayı ve buharı gevşetip genişletir ve çözer. Onun için sarhoşlukta tarif edilemeyecek bir neşe ve mutluluk bulunur. Bunun nedeni içkinin sert etkisiyle meydana gelen yoğun hararetin, kalpte ruhu buharlandırıp gevşetmesidir. Ruh bu şekilde gevşer ve bunun sonucunda neşe gelir. Aynı şey hamama gidenler için de geçerlidir. Oranın sıcak havasını teneffüs ettiklerinde, sıcak hava ruhlarıyla temasa geçip ruhlarını ısıtır ve böylece onlar da neşelenirler. Belki de onların çoğu bu neşenin tesiriyle ...

Süryanice

Geçen gün beni heyecanlandıran bir yazıya denk geldim. Süryaniceyle alakalıydı. Kısa bir bölümünü burada yayınlayacağım. Anlayabilmek için “ Ahma hamîsen, etma tamîsen..”  duasını birkaç sefer tekrar ettiğimde nedense Üstadım’ın ‘size söylenenden başkasını söylemeyin’ tavsiyesi aklıma geldi ve sustum. Bu hususu kendisine sormak için not aldım. Çünkü çok uzun ve çok yönlü olan bu meseleyi birkaç cümleyle kalbime tesir ettirebilecek yegane kişi kendisidir. O yüzden yazının tamamını paylaşıp yormak istemiyorum, bir bilgi olarak kalsın. Nasip olursa ve dillenmesi gereken bir meseleyse cevabını mecliste alırız inşallah.  “Abdülaziz Debbağ Hazretleri buyurdu ki; Tilmisan’ın saygıdeğer zevatından birkaç kişi bize geldi­ler. Beytullah’a hacceden zatlardan bazısı onlara demişler ki: Bir ara  Şeyh İbrahim Düsûkî  Hazretlerinin kabrini ziyaret et­tik. Tam bu sırada Şeyh İbrahim Hazretleri bize şu duayı öğ­retti: Bismillâhil hâlikil ekberi ve hüve hirzün mâniün mimmâ ehâfü m...

Orkide Bakımı

ORKİDE  BAKIMI Düzenli sorumluluktan ziyade dağınık periyodlu sorumluluk tarzı hayat sürenler için çiçek ve evcil hayvan bakımı korkutucudur yani benim için. Yine de hediye edilebiliyor ve çekindiğiniz bir durumun içinde bulabiliyorsunuz kendinizi. Tam ölecek diye beklerken çiçek açan orkidemle nasıl ilgilenmem lazım diye araştırırken edindiğim bilgiler. Gerçekten benim gibi biriyle yaşayabilmek için fazla nazlı bir çiçek ama madem ölmedi, o zaman bir şeyler yapmak şart. Orkidesi olan ya da almayı düşünenler için:  Evde Orkide Bakımı Eğer ilk kez orkide yetiştirecekseniz, çok tomurcuklu ve en az 1-2 çiçeği açmış olgun bir bitki satın almanız doğru olacaktır. Orkide bakımı nda ısı çok önemlidir. Orkidelerin uzun ömürlerini sürdürebilmeleri için gece-gündüz arasında 6 ila 8 derecelik bir ısı farkına ihtiyaçları vardır. Cinsine göre değişse de gündüz 20 ila 25; gece 16 ila 17 derece Orkide bakımı nda diğer önemli hususlardan ikincisi ışıktır. Doğrudan ışık almayan; fakat...